25 Aralık 2007 Salı

Katarakt

İleri yaşlarda görülme sıklığı artan katarakt, puslu görme ve renklerin soluklaşması şikayetleriyle kendini gösteriyor. Bazı hastalar, 60′lı yaşlardan sonra yakını daha iyi gördüğünü söylüyor. Uzmanlar, ‘İkinci balayı' adı verdikleri bu durumun hastalık habercisi olduğuna dikkat çekiyor.
Gözün içinde bulunan doğal lensin saydamlığını kaybetmesiyle katarakt hastalığı ortaya çıkıyor. Halk arasında ‘Göz içindeki mercek beyazlaştı' diye tanımlanıyor. Doğuştan, travma sonucu, metabolik hastalıkların etkisiyle ya da yaşlanmaya bağlı oluşuyor. Doğuştan görülen katarakta konjenital, travmaya bağlı ortaya çıkana ise travmatik katarakt adı veriliyor. Her yaşta ortaya çıkma riski olan hastalığın görülme sıklığı 60 yaşından sonra yaşlılığa bağlı artıyor. Dünya Göz Hastanesi'nden Opr. Dr. Sezgin Yıldızbaş, hastalık hakkında şöyle bilgi veriyor: ‘Yaşlılık hastalığı olarak bilinen katarakt, doğumdan 90 yaşına kadar hayatın her döneminde ortaya çıkabilir. Göz içindeki doğal merceğin opaklaşıp fonksiyon göremez hale gelmesi sonucu katarakt oluşuyor. Hasta ‘Bulanık görüyorum, az görüyorum ya da hiç görmüyorum' diyerek doktora başvurabilir.' İlerleyen yaşla birlikte kataraktın görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Yıldızbaş, ‘70 yaşından sonra 70 kişiye baksanız en az 60′ında katarakt bulursunuz. 20 yaşında ortaya çıkma riski ise çok daha düşüktür. Diyabet gibi metabolik bir hastalık ya da travma genç yaşta ortaya çıkma riskine neden olabiliyor' diyor. Doğuştan katarakt görülebileceğini ifade eden Dr. Sezgin Yıldızbaş, şöyle konuşuyor: ‘Aile bebek doğduğu anda katarakt olduğunu fark edebilir. Çocuk ışığı takip etmiyorsa, bebeklerde göz içinde beyaz leke varsa aileler bu şikayetleri önemsemeli. Çocukların etrafa karşı ilgisizliği hastalığın habercisi olabilir. Anne problemli bir gebelik geçirmişse bebek doğar doğmaz göz muayenesinden geçmeli. Tedavi geciktirilmemeli. Çocuklarda tedaviye geçikince cerrahinin de anlamı yok. Çünkü, göz tembel kalıyor.'

Hiç yorum yok: